ESKİ BAYRAMLAR

Önce mübarek üç ayları, ardından 11 ayın sultanı mübarek ramazan ayını idrak ettik. bir ay boyunca tutuğumuz ramazan orucundan sonra’da mübarek Ramazan Bayramı’nı kutlladık. Rabbimize binlerce defa şükredelim; Müslüman bir anne ve babadan dünyaya geldiğimiz için, Müslüman olduğumuz için. Oruç tutacak, namaz kılacak ve gönlünü, dilini, elini ve nefsini kontrol edebilecek akıl, ruh ve beden sağlığına sahip olduğumuz için. Şükürler olsun. Buruk da geçirsek bayramı yaşamak, bayramlaşmak harika bir duygu. İslam coğrafyasında olup bitenler, İslam âleminin karşı karşıya kaldığı zulümler, küresel oyunlar bayramı buruk geçirmemize sebep oluyor. Ama yine de bayramı yaşamak güzel bir duygu. Bayramlaşmak, kucaklaşmak, akraba, eş, dost ve aile büyülerine ziyaretlerde bulunmak, fakir-fukarayı, garip-gurabayı, yetimleri, çocukları ve yaşlıları sevindirmek, onların mutlu olmasına vesile olmak harika bir duygu. Şimdiki gençler, çocuklarımız, eskilere göre bizlerden daha iyi şartlarda bayram yaşıyorlar. Herkes geçmişi özler. Kendi çocukluğunun bayramının daha iyi olduğunu söyler..Bizim çocukluğumuzda şimdiki imkanlar yoktu ,çocukların gençlerin oynayıp eğlenebileceği geniş ve güzel imkanlar yoktu, ama insanların, komşuların bir birlerine olan sevgi ve saygısı,yardımlaşması bu günden daha fazlaydı gibi geliyor bana. Bizim evde ,Dursunbey’de ve Anadolunun bir çok yerinde bayram hazırlıkları bir hafta önceden başlardı. Evler temizlenir, badana yapılır, kilimler suçıktı’da veya taşköprü dersinde yıkanır, çamaşırlar bayırpınar’da yıkanır, her şey elden geçirilir,bayram baklavaları ve bayram ekmekleri yapılırdı.Önce mübarek üç ayları, ardından 11 ayın sultanı mübarek ramazan ayını idrak ettik. bir ay boyunca tutuğumuz ramazan orucundan sonra’da mübarek Ramazan Bayramı’nı kutlladık. Rabbimize binlerce defa şükredelim; Müslüman bir anne ve babadan dünyaya geldiğimiz için, Müslüman olduğumuz için. Oruç tutacak, namaz kılacak ve gönlünü, dilini, elini ve nefsini kontrol edebilecek akıl, ruh ve beden sağlığına sahip olduğumuz için. Şükürler olsun. Buruk da geçirsek bayramı yaşamak, bayramlaşmak harika bir duygu. İslam coğrafyasında olup bitenler, İslam âleminin karşı karşıya kaldığı zulümler, küresel oyunlar bayramı buruk geçirmemize sebep oluyor. Ama yine de bayramı yaşamak güzel bir duygu. Bayramlaşmak, kucaklaşmak, akraba, eş, dost ve aile büyülerine ziyaretlerde bulunmak, fakir-fukarayı, garip-gurabayı, yetimleri, çocukları ve yaşlıları sevindirmek, onların mutlu olmasına vesile olmak harika bir duygu. Şimdiki gençler, çocuklarımız, eskilere göre bizlerden daha iyi şartlarda bayram yaşıyorlar. Herkes geçmişi özler. Kendi çocukluğunun bayramının daha iyi olduğunu söyler..Bizim çocukluğumuzda şimdiki imkanlar yoktu ,çocukların gençlerin oynayıp eğlenebileceği geniş ve güzel imkanlar yoktu, ama insanların, komşuların bir birlerine olan sevgi ve saygısı,yardımlaşması bu günden daha fazlaydı gibi geliyor bana. Bizim evde ,Dursunbey’de ve Anadolunun bir çok yerinde bayram hazırlıkları bir hafta önceden başlardı. Evler temizlenir, badana yapılır, kilimler suçıktı’da veya taşköprü dersinde yıkanır, çamaşırlar bayırpınar’da yıkanır, her şey elden geçirilir,bayram baklavaları ve bayram ekmekleri yapılırdı.Arefe günü sabah namazından sonra camiden çıkan yediden, yetmişe herkes kendi yakınlarının mezarlarını ziyaret eder, Kur’ân okur, dua eder ve mezarlara su dökerlerdi. mezarlıklarımızı ziyaret eder ölmüşlerimizin kabirleri başında onları hatırlar ve ölmüşlerimize, üç ihlas birer fatiha okuyarak ruhlarına hediye ederdik. Odun ateşiyle kazanlarda ısıtılan su ile yıkanırdık, Şampuan yoktu. Arap Sabunu, killi veya külllü su ile hem kendimiz, hemde çoçuklar yıkanır, çamaşır makinası olmadığı için’de, annelerimiz yunak taşlarında çamaşırlarımızı yıkarlardı. Bütün aile arefe günü yıkanır, çoçuklar arefe çiceğı olurlardı. Babamızın birkaç gün önce bizim için aldığı bayramlık giysiler bize verilirdi. Hatırladığım en önemli hediyem babamın bana aldığı naylon ayakkabı ve mantar tabancasıydı. Beyaz renkli naylon ayakkabı benim için değerli bir hediyeydi. Normalde kara lastik ayakkabı giyilirdi. Bayram sabahı, Sabah namazından önce hep birlikte kalkıp abdest alıyor, sonra da mahalle camimize gidiyorduk. Camiye en güzel kıyafetlerimizi giyip gidiyorduk. Önce sabah, sonra bayram namazı kılındıktan sonra camii içindeki cemaat ve komşular evvela, camii içinde birbirimiz ile bayramlaşdıktansonra, kapıda elimizde güllü lokum sandıklarıyla bekler, herkese dağıtırdık. Özellikle birbirleriyle küs olanlar, kırgınlıkları bulunanlar bayram nedeni ile barışır, helalleşirlerdi. Bu törenden sonra Eve geldiğimizde büyükten küçüğe herkes bayramlaşır, sonra sofraya oturulurdu. Camiden geldiğimizde süt, kaymak ve baldan tutun da böreklere kadar zengin bir kahvaltı sofrasına otururduk. Kahvaltı biter bitmek biz çocuklar elimize şeker torbamızı alıp bütün evleri dolaşırdık. Akşama kadar dolaşmadığımız ev, öpmediğimiz el kalmazdı. Bayağı şeker toplardık. O rengârenk şekerleri bir yerlere saklar, günlerce tüketirdik. Şimdi bayramlarda benzer duyguları çocuklarımızla ve torunlarımızla yaşamaya çalışıyoruz.Bütün kışkırtmalara, küresel ayak oyunlarına ve hain terör örgütlerinin saldırılarına rağmen güzel ve bereketli bir ramazan yaşadık. İnşallah hep birlikte daha iyi şartlarda gelecek yıl Ramazan-ı şerifi idrak ederiz. Ramazan Bayramı dolayısıyla küs olduğunuz herkesle barışın. Kalbini kırdığınız herkesin gönlünü alın. Fakirleri, yetimleri, çocukları ve yaşlılarını sevindirin. Bütün okuyucularımın mübarek Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum.NOT : ŞİMDİYE KADAR: HER ARİFE GÜNÜ, SABAH NAMAZINDAN SONRA GÜNEŞİN DOĞUMUNA YAKIN İKİ MEZAR ARASINDA TOPLANILIR, TOPLUCA DUA YAPILIRDI. BU SENE NE OLDUYSA OLDU, MEZARLIK ZİYARET SAATİ BİR SAAT ÖNE ALINDIĞI İÇİN, ARİFE GÜNÜ MEZARLIKLARIMIZI KARANLIKTA ZİYARET ETTİK. VE KARANLIK NEDENİYLE DOĞRU DÜZGÜN TOPLU DUA VE MEZARLIK ZİYARETİ YAPILAMADI. İLGİLİLERE DUYRULUR. MEHMET YARMA