ORTADOĞUDA, SURİYE, IRAK, İSLAM ÜLKELERİNİN KANAYAN YARASIDIR. KOYNUMUZDA YILAN BESLEMİŞİZ.

ORTADOĞUDA,  SURİYE,   IRAK,  İSLAM ÜLKELERİNİN  KANAYAN YARASIDIR. KOYNUMUZDA YILAN BESLEMİŞİZ.

Bu çok söylenen bir atasözüdür. Birisine birçok iyilik yapıp da sonra kötülük gördüğünde, bu atasözünü söylerler. İlk zamanlar Barzani ile iktidarın arası hiç iyi değildi. PKK ile girilen bir çatışmadan sonra. PKK militanları kuzey Irak’a kaçtılar. İktidar bu PKK militanlarını bize geri verin diye Barzani ye müracaat etti. Barzani “Bırakın bir PKK militanını vermeyi. Türkiye ye bir Kürt kedisi bile vermem” diye Türkiyeye karşılk verdi. İktidar Barzani muhatabımız değil. Muhatabımız Irak merkezi hükümettir dedi. Zaman geçti daha sonra petrol boru hattı meselesi için Barzani ile anlaşıldı. Kerkük petrolü bizim sınırlarımız içinden geçirilen boru hattı ile dış ülkelere satılmaya başlandı, bazı bakanlar ve petrol ile ilgili brokratlar zaman, zaman Barzani’yi ziyarete gidiyorlardı.
Bir defasında Bakan Hüseyin Çelik gitti. Karşılamada Hüseyin Çelik “Osmanlı zamanında buraya Kürdistan diyorlardı. Benimde Kürdistan dememde bir mahzur yoktur dedi”. Ve Kürdistan kelimesi ile konuşmaya başladı. Karşılamaya gelenlerle toka yapmadılar. Şak yaptılar. Bu bir sevinç işaretidir. AKParti kongre yaptı. Barzani şeref konuğu olarak davet edildi. O kongrede Barzani’yi konuşturdular. Konuşmak için sahneye çıkarken. Salonda “Türkiye seninle gurur duyuyor sloganı atılıyordu”. İşte Türkiye’nin gurur duyduğu Barzani şimdi Türkiye ye meydan okuyor. Ses getirmesi için Ey Almanla, ey Hollanda, ey Rusya diye yüksek sesle söylenen söylemlerin daha serti şimdi barzaniye karşı en kısa zamanda yapılmalıdır, şu anda geçikmeli olarak yapılıyorda. Fakat netice alınırmı bilmiyoruz, çünki barzaninin arkasında İsrail ve onun destekcisi Amerika var, Amerika’yada Ey Amerika diyebilirmiyiz bilinmez.Dahası var. Diyarbakır da yapılan şova Barzani çağrılmıştı. Dönemin başbakanı konuşmasına başlarken, Kürdistan da ki Kürt kardeşlerime buradan selam gönderiyorum diyerek başlamıştı. Sanki o zamanlar Barzaninin, Kürdistan’ın kurulması planlarını yaptığı, kürdistan hayallerini kurduğu bilinmiyormuydu. Eğer bilinemiyorduysa büyük eksiklik, ve başbakan ilk defa Kürdistan kelimesini telaffuz etmişti. Referandumda Barzani Türkiye ye geldi. İstanbul ve Ankara hava limanlarına Kürdistan bayrağı astırıldı. Barzani Kürdistan’ın devlet başkanı gibi karşılandı. Kürdistan bayrağının asılmasını eleştirenlere Başbakan Binali Yıldırım “tutturdular bir bayrak meselesi. Ne var bunda” demişdi, ama ( Sayın Cumhurbaşkanımızın şimdi Söylendiği gibi barzani konusunda yanıldığımızı şimdi görmüş olduk). (Biz bu Barzani ve ailesine daha önceleri’de Türkiye Cumhuriyetinin kırmızı pasaportunu vermemişmiydik.) Alın şimdi bayrak meselesinin nerelere geldiğini görün. Adam 16 yaşından beri hayal ettiğim referandumu yapacağım diye diretti ve bölgenin en güçlü iki devleti, Türkiye ve iran’ın karşı çıkmalarına rağmen, (Esasında Türkiyeden başka cidi,ciddi şiddetle karşı çıkan’da yok) Türkiye için referandum yok hükmündedir, sınır kapılarını ve petrol vanalarını kapatırsak aç kalırsınız dememize rağmen, hatta bir gece ansızın gelebiliriz, en büyük destekciniz israil sizi kurtaramaz dememize rağmen, barzani referandum’u dediği gibi yaptı ve yüzde dosan çivarında evet oyu cıktığı söyleniyor. (barzaninin bu referandumuna Suriye ve Irak merkezi hükümetleride karşılar ama müdahale edecek gücleri yok.) ABD ise tavşana kaç tazıya tut politikası izliyor. Bu referandumu yapmayacaksın diyemedi. Ertele dedi, Belki de ben ertele diyorum. Amma sen bildiğin gibi yap da demiş olabilir. İsrail Kürdistan’ı kendi jandarması olarak görüyor. Onun için Kürdistan’ın kurulmasından yana. Küstah barzani Türkiye ye sert tavırlar koyuyor. Sınırımıza kadar geliyor. Orada tavrını sert bir şekilde dile getiriyor.
Türkiye sonucuna katlanır demekle yetiniyor. ucunda ölümde olsa referandumu yapacağım, siz kerkük’e karışırsanız bende Diyarbakır’ı karıştırırım diyor. Nedir bu sonucuna katlanırın anlamı? Biz bu kelimeyi çok duyduk. Fakat olacak olan şey oldu. sayın cumhurbaşkanımız bu bir savaş sebebidir ansızın gelebiliriz diyor,sayın Başbakanımız’da savaş yok diyor,Allah korusun bölgedeki bir kıvıcım ortalığı cehenneme cevirir, bizde bu bataklıktan çok zarar görürüz, Allah aşkına, bu adamı bir devlet başkanı gibi karşılamadık mı? Hava limanlarına Kürdistan bayrağı çekmekle, Barzani’yi Kürdistan’ın başkanı olarak karşılamış olmazmıyız?
O zaman Kürdistan devleti hayalleri bilinmiyormuydu? ABD Kürdistan’ın kurulmasını istiyor. Ne için istiyor? İsrail’i Kürdistan’ın ve ortaduğunun jandarması yapacakları için istiyorlar. ABD’nin Ortadoğu projesinin içeriği bu olayla ilgilidir. İsrail de kendi menfaatleri söz konusu olduğu için. Kürdistan’ın kurulmasını istiyor. Türkiye nin karşısında hem ABD, hem de İsrail var. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal. İşte buda dış politikanın ne durumda olduğunun bir göstergesidir. Devletlerin dış politikalarında dostluktan çok menfaatler önemlidir. Bu şekilde yorumluyoruz. Geriye doğru bir defa daha dönelim. Bir devletin sınırları içersinden başka bir ülkenin silahlı kuvvetleri silahları ile birlikte geçemez. Barzani’n Peşmergeleri bizim topraklarımız içerisinden kuzey Suriye ye geçip. başka bir kürt guruba desteğe gitmedi mi? Korunmalarını da Türk ordusu sağlamadı mı? Birde Kerkük petrollerinin dış ülkelere satışının gerçekleşmesini sağlayan petrol boru hattı var. Bu taşınan petrolden bizde Türkiye olarak faydalanıyoruz. İşte bu petrol boru hattı anlaşması nasıl yapıldı. Birde bu olay var. Bu kozu Türkiye kullanabilir. Başbakanımız barzaniye petrol vanasını kapatırsak gününüzü görüsünüz diyor, Maliye bakanı’da Petrol vanasının kapatılmaması lazım, kapatılırsa ekononiye zararı olur demeye getiriyor. Doğru söylüyor olabilir kanatindeyiz. Eğer biz petrol vanalarını kapatırsak bu borudan petrol alan diğer ülkeler ilede aramız açılabilir buda başka bir krize sebep olabilir. Şimdi 25 Eylülde Barzani bu referandumu yaptı. Bekleyip göreceğiz. Ülkemiz için hayırlı olanı hangisi ise o olsun. İnşallah iyi bir yol bulunur. Çükü ordumuzu savaşa sokmak yıpratıcı olur. Bir gece ansızın gelebiliriz denmesine,1926 Ankara anlaşmasına göre Kuzey Iraktaki Türk şehri Kerkük’e girebiliriz denmesine rağmen, Başbakanımızın dediği gibi savaşa gitmiyoruz.Sayın cumhurbaşkanımızın, barzani ve yaptığı referandum hakkındaki eylem ve söylemlerini destekliyoruz. Hayırlısı ne ise onun olmasını temenni ediyoruz. Allah hakkımızda hayırlı olanını versin. Yüce Allah, Vatanımızı,Milletimizi, Devletimizi, Bayrağımızı ve Birlik, Beraberliğimizi korusun inşaallah Amin.Saygılarımla Mehmet Yarma

mehmet yarma

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.